Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Salı, Temmuz 12, 2011

Fesleğenim ve ben

Anneannemin geçen sene bana hediye ettiği bir fesleğen var.
Geçen yaz evde pek durmadığımızdan, kendisi çok zorlu koşullarda kaldı.
Evde onu sulayacak biri olmadığından, su dolu bir kovanın içerisinde beklettik saksısıyla mesela.
Eve döndüğümüzde suyun tamamı bitmiş üstüne de solmuştu garibim.
Suladık hemen canlandı.
Sonra dalları yanlara doğru değil de yukarı doğru uzuyordu, genişleyeceğine sırık gibi olmaya başladı.
Ben de başka bir saksıya dallarından koparıp koparıp diktim.
O ilk hali öldü.
Ama yavruları şu an yeni saksısında, annesi gibi direniyor.
Kaç kere unuttum sulamayı, her seferinde solsa da, suladığımda yeniden dirildi.
Ona gösterdiğim sevgiyi anlıyor sanırım.
Çünkü onu sulamayı unuttuğumu ve solduğunu farkedince gerçekten çok üzülüyorum.
O da bunu biliyor ki suladığımda hemen kendine geliyor.
Aramızda güzel bir bağ var fesleğenimle.
Ona baktıkça aslında, daha iyi anlıyorum bazen yaşama nasıl sıkı sıkı tutunmak gerektiğini.
Ve o bana anneannemin hediyesi...
Onu benim için bu kadar değerli yapan şeylerden en başta gelen de bu sanırım.
Ve hayattaki tüm zorluklara rağmen, sevdiğinde sana verdiği şahane kokusu...
Aslında o çok güçlü.
Ve ben ona çok imreniyorum...

Bu da benim canım fesleğenim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder