Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Perşembe, Haziran 03, 2010

Yeni..

Yağan yağmurun ne zaman dineceği çoğu zaman belli olmaz aslında. Hatta yağmurun ne zaman yağacağı da belli olmaz çoğu zaman. Ne zaman başlayacağı biteceği belli olmayan şeylerden hep korkmuş, hep çekinmişimdir. Çünkü ben planlı, programlı olayları severim. Belirsizlikler bana göre değildir çoğu zaman. Çoğu zaman bir b planım vardır. Olur da bir terslik olursa diye. Bence b planları şart herkese. Ne olacağı çoğu zaman belli değil zaten. İstatistiksel bir dünyada yaşıyoruz değil mi? Yani, bir zamanlar okuduğum bir kitapta dediği gibi; Hiçbir Şey Olasılıksız Değildir. Nokta. Ne kadar da doğru bir sözdür bu. Milyarlarca olasılık var önümüzde. Hangisinin olabileceğini kestiremeyiz. Yüksek olasılıklı ihtimallere güveniriz ama yanılma olasılığımız az da olsa vardır. Bu nedenle hayatı akışına mı bırakmak gerekir? Yoksa olasılıkları hesaplamaya çalışıp ona göre bir yol çizmeye çalışmak mı? Tüm zamanımızı buna harcarsak hayatı nasıl yaşayacağız peki? Hayatı yaşamak için mi buradayız yoksa ondan işkence çekmek için mi bunu da bilmiyorum ya zaten. Önemli de değil. Peki ya zaman kavramına gelince? Öyle bir kavram gerçekten var mı? Ben buna inanmıyorum. Çünkü gerçekten böyle bir kavram olsaydı istediğinde tersine işlemezdi. Bu zamana kadar bana öğretilen çoğu şeyin yanlış olduğuna karar verdim. Yani benim kendi doğrularım oluşmaya başladığından beri yanlış şeylerle büyüdüğümü fark ettim. Neden peki? En başta ailem bana yanlış şeyler öğretmiş ve bunları bana dayatmışsa, diğer insanlar bana neler yapmaya çalışmaz ki? Yeni bir öğrenme sürecine girdim. Yeni şeyler öğreniyorum. Yeni dünyalar tanıyorum. Yeni kararlar alıyorum. Kendi doğrularımla yüzleşiyorum ve onları sindirmeye çalışıyorum. Yani bir yenilenme sürecindeyim. Bu nedenle;

Etrafıma verdiğim rahatsızlıktan ötürü herkesten özür diliyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder