Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Salı, Şubat 26, 2013

Git

İçime çektiğim sigaradaki zehirsin sen.
Zift gibi karanlık.
Koyu ve de yoğun.
Ve bağımlılık yapıcı, keyif verici, uyarıcı.
İstenmeyensin aslında bu bedende, sonuna kadar verip nefesi atmalı dışarı seni.
Damarlarda gereksizce dolaşan, nefret ettirici ama bir o kadar da davetkar.
Lanet olması gereken bir hissin.
Histen ötesin bazı zamanlarda, ama çoğunlukla var olması istenmeyen...

Git.
Dedim ya sana hep.
Tam anlamıyla gelmiyorsun hiç, o zaman git.
Neden bekliyorsun boş yere burda?
Gelmiş gibi görünmeler sana göre değil.
Sen git.
Durmayı, kalmayı beceremediğin bir sevda bana göre değil.
Git.

Sana hiç gel demedim, gelme dedim.
Sen inat ettin hep geldin, eksik.
Yarım yamalak yaşanan bir sedanın son külleri de savruldu artık.
Bırak beni bende, defol git.
Son nefesi verdim ben az önce.

Pazartesi, Şubat 04, 2013

Ve kadın, adama "gelme" dedi...

Bir adam var.
Var olduğundan emin olduğum.
Var olacak olduğunu hissettiğim.
Var olması gerektiğini bildiğim bir adam.
Orada.
Buradan çok uzakta olmayan, ama çok yakında da değil, orada..
Gelmiyor, gidemiyorum.
Duruyor, bekliyorum.
Bir adam var orada.
Kalbi benimle burada, biliyorum.
Ama aklı bambaşka diyarlarda.
Bir adam var biliyorum.
Teninde başkalarının kokusu, kalbinde ben olduğunu bildiğim bir adam.
Yağmurun altında sadece benim adımı sayıklayan, ama başını başkalarının omuzlarına yaslayan.
Bir adam var o lanet yağmurdan kaçan.
Olması gerektiği yerde asla olmayan.
Canı sıkıldığında dahi, gururundan aramayan.
Sevgisi kalbinde gömülü olan bir adam.
Asla aradığı huzuru bulamayacak olan bir adam.
Güneşe baktığında gözleri kamaşmayan, elini uzattığında beni tutamayan.
Orada.
Biliyorum, tam karşımda durup hep bana bakan bir adam var.
Olması gerektiği zamanı bir türlü tutturamayan.

Ve bir kadın var tam karşısında durup hep o adama bakan.
Gözleriyle gel deyip, kalbiyle ona karşı koyan.
Kalbini dinlemekten yorulmuş, sadece beyniyle konuşan.
Belki de kalbinden korkan.
Korkak bir kadın var adamın tam karşısında.
Adama sürekli lanet yağdıran, ama aslında içten içte tüm suçun kendisinde olduğunu bilen bir kadın.
Adama hep git diyen, gelmediğinde adama kızan.
Seven, adamdan çok seven, ama asla dile getirmeyen, gözle yansıtmayan bir kadın.
Belki de artık taşlaşmış bir kalbe sahip olan bir kadın.
Adamın tam karşısında durup gözlerinin içine bakan, gel diyen ama adım atmayan bir kadın.
Adamın "geliyorum" deyişine "dur" diyen kadın.
O sevdiği adama asla kavuşamayacak olan kadın.

Ve bir adam var tam karşısında kadının.
Olması gerektiği yerde durup sadece işaret bekleyen, ama o işareti bir türlü alamayan.

Bir adam var orada öyle ortalıktan duran ve bir de kadın.
Birbirlerine sonsuzluk gibi uzun bir süre bakıp, asla kavuşamayacak olan bir adam ve bir kadın.