İçime çektiğim sigaradaki zehirsin sen.
Zift gibi karanlık.
Koyu ve de yoğun.
Ve bağımlılık yapıcı, keyif verici, uyarıcı.
İstenmeyensin aslında bu bedende, sonuna kadar verip nefesi atmalı dışarı seni.
Damarlarda gereksizce dolaşan, nefret ettirici ama bir o kadar da davetkar.
Lanet olması gereken bir hissin.
Histen ötesin bazı zamanlarda, ama çoğunlukla var olması istenmeyen...
Git.
Dedim ya sana hep.
Tam anlamıyla gelmiyorsun hiç, o zaman git.
Neden bekliyorsun boş yere burda?
Gelmiş gibi görünmeler sana göre değil.
Sen git.
Durmayı, kalmayı beceremediğin bir sevda bana göre değil.
Git.
Sana hiç gel demedim, gelme dedim.
Sen inat ettin hep geldin, eksik.
Yarım yamalak yaşanan bir sedanın son külleri de savruldu artık.
Bırak beni bende, defol git.
Son nefesi verdim ben az önce.
skip to main |
skip to sidebar
İçimden bir ses dedi ki: "Yazmayı asla bırakma!" Ben de onu dinliyorum şimdi...
Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...
Sayfalar
Salı, Şubat 26, 2013
Şiir de okurum ki ben diyenlere...
Ayrıca Burdayım..
Etiketler
- içimden bir ses (77)
- deneme (43)
- haykırmaca (27)
- saçmalamaca (25)
- sevgili günlük (15)
- kurgusal saçmalamalar (6)
- masal (6)
- toplumsal kaygı (6)
- tavsiye (5)
- kurgusal gerçekler (2)
- sorular (2)
- veda (2)
- şiirmişcesine (2)
- cevaplar (1)
- devamı gelecek (1)
- mektup (1)
- pes etmişlik (1)
- tanımlar (1)
- topluca yazı yazma (1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder