Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Salı, Ağustos 24, 2010

Arınamama...

Saat sabahın bilmem kaçı.
Daha gün doğmadı aslında.
Sana bu satırları yazarken aklımdan neler geçiyor bilemezsin.
Önce seni terk ediyorum.
Diyorum ki "bitti".
Sonra olmaz deyip, sana olan aşkımı dile getiriyorum.
Daha sonra kızıyorum sana, bu zamana kadar bana ettiğin eziyetler için.
Bir 5 dakika sonra özür diliyorum senden saçmaladığım için.

Kısacası çok karmaşık duygular biriktiriyorum benliğimde sana dair.
Hatta bazen, pembe rüyalar görürken bizimle ilgili, aniden kararıyor etraf.
Güneşsiz kaldım zannederken yağmur başlıyor ve gök kuşağı beliriyor etrafımda.
Senin varlığın bile tüm renklere, tüm duygulara bulanmama yetiyor.
Oysa senden önce sadece beyazdım ben.
Saftım.
Bulaşmamıştım.
Oysa şimdi cıvıl cıvıl tüm renkler var, yanında balçık ve siyahlarla...

Her şeyi tattım seninle de, Beyazlarımı kaybettim ona yanıyorum.
Beyazlarıma renk bulaştı, ne yaparsam yapayım temizlenemiyorum.
Artık ben saflığıma geri dönemiyorum.
Kirlendim...
Renklendim...
Geri dönemiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder