Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Cuma, Ağustos 05, 2011

Oysa...

Sakin, sessiz bir yolda yürüyordum yavaş yavaş adımlarla.
Uzaktan dalgaların sesi geliyordu kulağıma.
Yönümü dalgalara doğru çevirdim.
Deniz kıyısına varmalı, sahilden, denizin içinden yürümeliyim diye düşündüm.
Yavaş yavaş o tarafa doğru yürüdüm.
Dolunayın aydınlattığı yolda benden başka kimsecikler yoktu.
Ve gece giderek kararıyordu.
Bir şeyler olacağını sezinlesem de, yoluma devam ettim.
Sahile vardığında neredeyse zifiri karanlık olmuştu.
Dalga seslerini duyuyor, ama denize bir türlü ulaşamıyordum.
Sonra karşımda bir siluet belirdi.
Sendin.
Yine sen.
"Neden burdasın?" dedim sana.
"Ben hiç gitmedim" dedin.
Yalan!
Bana yine yalan söyledin.
Sen gittin!
Gitmiştin.
Yere çöktüm, ağlamaya başladım, "Yapma bunu bana" diye yalvardım sana.
"Git" dedim, "Git! Gelme, çıkma karşıma bir daha".
"Olmaz" dedin, "Ben hep geleceğim, hep burada olacağım".
"Olma" dedim sana, yalvardım, "Bana ümit verme".
Ama sen dinlemedin.
Saatlerce ağladım, sen de saatlerce orada öylece karşımda durdun ve beni izledin.
"Ağlama" demedin, ya da "Seni seviyorum".
Ama "Orada öylece durman bile benim için bir ümit" dedim, dinlemedin.
Ne sen gittin, ne de ben kalkıp sana gelebildim.
Aramızda beş adımdan fazla yoktu ama, o kadar çok derin bir boşluk vardı ki, adım atmaya korktum.
Sense adım atmak için orada yoktun.
Sadece bedenen oradaydın.
Ruhen, kalben olmak istediğin yer burası değil biliyorum.
"Git" dedim sana.
Gitmedin.

Sonra ben yine sıçrayarak uyandım.
Sen aslında yine yoktun.
Her gece olduğu gibi, gittiğinden beri istisnasız her gece olduğu gibi, sen yine yoktun.
Kendime gelmem, bunun bir kabus olduğunu anlamam yine uzun sürdü.
Artık bünyem seni öyle dışlıyor ki, beni senden korumayı öyle çok istiyor ki, rüyama her girdiğinde, yani her gece, sıçrayarak uyanıyorum.
Korkuyorum.
Kalbim çarpıyor hızlı hızlı.
Sonra sakinleşiyorum.
"Rüyaydı, hatta kabustu" diyorum.
Sonra tekrar uyumaya çalışıyorum.
Sonra seni hatırlıyorum.
"Neden" diyorum, "Neden giriyorsun rüyalarıma, neden?"
Ama ne sen cevap verebiliyorsun bana, ne de ben bir cevap bulabiliyorum kendime...
Seni rüyamda görmeyi kafama takıyorum, seni düşünüyorum, seni düşünmeyi bırakamadığım için rüyamda görüyorum, kısır bir döngüde hayat yani benim için...

Sen neler yaşıyorsun, bilmiyorum...
Belki de bilmek istemiyorum...
Bilmiyorum...

2 yorum:

Ferhat Bayram dedi ki...

Neden" diyorum, "Neden giriyorsun rüyalarıma, neden?" :/

guzeldi

yuregine saglik

Adsız dedi ki...

http://fizy.com/#s/12f3yr

hayata bide böyle bakmak lazım

Yorum Gönder