Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Salı, Mart 01, 2011

Oysa ki ben iç dünyamda çok yalnızım...

Uyumadan önce sarılmak istediğim biri var mesela.
Sımsıkı sarılmalı, kendimi güvende hissetmeliyim.
Ama o yanımda değil mesela.
Kim bilir kiminle, kime sarılıyor..
Bildiğim tek şey bana sarılmadığı.
Belki de beni tanımadığı, ya da umursamadığı.
Gün içerisinde kim bilir kaç kişiyle göz göze geliyordur.
Ama o gözler bir tek benimkine bakmıyor nedense.
Görmezden geliyor belki, belki de görmüyor bile gerçekten.
O kadar mı silindim bu dünyadan da görmüyor beni bilmiyorum.
Belki de görmek istemiyor da olabilir.
Canım yanmıyor ama bu defa çok fazla.
Alıştım sanırım artık yok sayılmaya.
Gözlerden uzakta, kendi köşemde, kendi duygularımla yanıp kavrulmaya..
Oysa ben her gün duyuyorum onun sesini.
Sürekli aşktan bahsediyor, sevmekten, kavuşamamanın acısından..
Acı çekiyor o da benim gibi, bunu hissediyorum.
Ama bana değil bu duygular, sanırım onu da biliyorum..
Zaten senin farkında olmayan bir insandan senin için yanıp tutuşmasını nasıl beklersin?


Kafam gerçekten çok karışık bu aralar.
Ne hissetiğimi bile bilemeyecek kadar.
Kendimde olup olmadığımı farkedemeyecek kadar..
Çok fazla uyumak istiyorum.
Uyumadan önce de ona sarılmak...
Ama "O" yok işte....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder