Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Çarşamba, Mayıs 09, 2012

İstanbul'da Birikenler...

"Sevgili Günlük" diye başlanabilitesi olan bir yazı olabilir aslında bu.
Zaman hızlı geçti, ben yazı yazamadım özür dilerim falan gibi safsatalarla dolu da olabilir..
Ama hayır.
Hissettiklerim değil de yaşadıklarımı yazacak olmamdan kaynaklanan bir kafa karmaşası da bunu bir "Günlük" yapabilir.

Gün gün değil yazacaklarım.
2 haftalık bir tatil süresini kapsıyor.
2 haftalık mini öykü belki de..
Çok şey sığdırmadım belki bu tatil dediğim aslında sadece gezmek tozmak olan süre zarfına..
Gezdim, yoruldum, eğlendim, aşık oldum, terk ettim-edildim...
Olmayacağını bildiğim bir duaya sadece 1 günlük amintobello dedim...
Sonra geçti.
Zaten çok sevdiğim bir insanla yüzyüze tanıştım.. Daha çok sevdim..
Yeni bir dost edindim.
Kule kule gezip salak prensi arandım, ki aranmayacağıma kendime söz vermişken...
Yine de bulamadım zaten..
Huzur buldum ev yapımı şarap kadehleri dostlarla kalkıp inerken...
Geri dönmeyi hem hiç istemedim, hem de özledim..
Karmaşık duygularla gittiğim İstanbul'dan, daha karmaşık, daha yorgun, ara ara kendinden emin, biraz değişmiş, biraz yenilenmiş döndüm..
Hala İzmir'in sakinliğine alışamadım belki ama, özlediğim ilk şeyin bu olmasını garipsemedim...

Edindiğim dostlar, yaşadığım anılar.. bunları kaydettim..

2 hafta nasıl geçti anlamadan, döndüm ve geri geldim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder