Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Cuma, Mayıs 20, 2011

Saplanmadan yaşamaya çalışmak...

Depresyon kokuyor ortalık.
Ama ben tıkadım burnumu ki.
Depresyona girmek şu an yapılması gereken en son işten bile sonra gelmeli.
Üzülüyor muyum bilmiyorum da, kafama takıyorum.
Çok takıyorum.
Sürekli onu düşünüyorum.
Kötü bu.
En son hayatımın merkezine birini koyduğumda saplantı haline getirmiştim.
Yine öyle olmasından korkuyorum.
Zaten bir aşk ne kadar imkansızsa o kadar saplantılı oluyor bende.
Saplantılardan kurtulmak gerek aslında.
Saplanmamak lazım birine körü körüne.
Saplantı kötü, pis bir şey.
Saplanmak istemiyorum ona.
Ama benim olsun istiyorum.
Kalbi benimkinin yanında çarpsın istiyorum.
Bencilim.
Kendimi ve kendi huzurumu düşünüyorum.
O ne düşünüyor bilmiyorum.
Belki de o da bencilce bambaşka birini düşünüyor onu sevsin diye.
Ortak noktada buluşamayacağız belki de asla.
Ya da belki de ikimiz de aynı noktayı ararken kaybolacağız birbirimizin duyguları içinde...

Artık işaret aramaktan da vazgeçtim, hayatıma devam etmeye çalışıyorum umarsızca...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder