Klasik bir insanım ben,
Klasik hikayeler severim...

Pazartesi, Şubat 21, 2011

İçimde kanayan bir şeyler varmış hala...

Kendi kendime yapıyorum her ne yapıyorsam aslında ben.
Mesela hiç gerek yok şuanda slow müzikler dinleyip depresyona girmeye değil mi?
Yok ama dinleyeceğim illaki.
İlla canımı yakacağım boş yere.
Aslında hiç gerek yok böyle şeylere ama işte istemsizce elim gidiyor bu şarkıları çalmaya.
Gözyaşlarım da istemsizce akıp gidiyor, tutamıyorum.
Mesela resimlere hiç bakmadan sildim.
Mesela şarkılarımızı hiç tekrar dinlemedim.
Benim için yaptığı besteleri bir daha bulamayacağımı bile bile son bir kez olsun dinlemeden sildim.
Onun için yazdıklarımı, ona hitaben yaptıklarımı son kez incelemeden sildim.
Geri dönüşüm kutusuna bile atmadan.
Canım yanıyor hala bazı şarkıları dinleyince.
Mesela onları açmıyorum asla.
Duydum mu kaçıyorum o ortamdan.
Tv'de çıksa kapatıyorum.
Bana onu anımsatacak çoğu şeyden kaçıyorum.
Ayrılığı ben istedim.
Huzurluyum.
Ama hatıralarımdan kaçamıyorum.
Onu beynimden tamamen silemiyorum.
Hiçbir şeyi tamamen beynimden atabilmiş değilim.
Hala şarkıların sololarına dikkat ediyorum.
Hala klasik gitar seslerini ayırt ediyorum.
O kadar çok şarkıda anı var ki.
O kadar çok şarkıda ondan bir parça var ki.
Sanırım sandığımdan daha zor olacak bu unutma işi.
Uzun zamandır sadece yabancı müzik dinliyordum daha az anısı var diye.
Son bir haftadır türkçe dinlemeye başladım.
Canımın bu kadar çok yanacağını tahmin etmemiştim.
Yanacaktı elbet bunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum...
Bu aralar çok fazla anı canlanmaya başladı bunu kabullenemiyorum.
Unutmalıyım artık bir çok şeyi ama silinmiyor işte.
Kötü değildi ki çoğu şey.
Belki de kötü bir şekilde bitseydi şimdiye çoktan unutmuş olacaktım.
Severken ayrılmak ondan bu kadar acıymış anladım.
İşin garip yanı ayrıldık diye üzülmüyorum.
Neye üzülüyorum ben de bilmiyorum.
Anıların fazla olması belki de canımı bu kadar çok yakan.
Bilmiyorum.
Bu aralar hayatıma anlam katan bir şarkıyla kapatmak istiyorum bu yazıyı da..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder